Gecen pazartesiden beri yazmamisim. Gecen hafta hava cok güzeldi ya hani, sonra bu hafta paso kar yagdi. Kar yadi, günes acti, kar ygdi günes acti gibi salak bir sira izledi hava. Carsamba günü eve biraz erken gelmistim (haftada iki gün almanca kursum oldugundan eve cok gec gleiyorum, o yüzden bazi günler erken gelmek istiyor canim). Benim bankam, kendilerine Bleda'yi yeni müsteri olarak getirdigimden bize hediye verdi, biz de katalogdan elektrik süpürgesi secmistik (bizdeki süpürge cok boktan bir sey oldugundan 3 kediyla basa cikmakta yetersiz kaliyor). Süpürgeyi getirmisler, beni evde bulamayinca komsulardan birine birakmislar (kadini tanimiyorum, burada böyle salak bir uygulama var). bana da kagit birakmislar, komsunun soyadinin yazili oldugu, kadinin zilini calsim, gidip paketimi aldim. Eve geldim süpürgeyi denedik, biraz vakit gecirdik evde- yarim saat falan gecmisti sanirim. Sonra Bleda panjurlari kapatmaya kalkti, disarida polis arabasi görmüs, sonra bakmis, polis, ambulans, paramedikler ve yan komsunun terasinda yerde yatan bir adam. Bana söyledi, önce inanamadim. Sonra camdan bakmaya basladik. sanirim paramedikler hala adami muayene ediyorlardi biz bakmaya basladigimizda- o kadar yeniydi olay. Neden bu kadar yavaslar diye düsündüm (bu arada adamin kafasini göremiyorduk, ben sadece bacaklarini görebiliyordum). Sonra adami neden götürmüyorlar diye düsündüm, sonra paramedikler uzaklasti, hicbir seyyapmadiklarinda anladik adamin öldügünü. Polisler cogaldi, Bledanin dedigine göre adamin üstünde sadece ic camasiri vardi- ve disarida kar yagiyor. Anladigimiz kadariyla üst katlardan düsmüs ya da atlamis ya da ittirilmis. sonuc olarak ne oldugunu hala bilmiyoruz. saatlerde yatti orada, saatlerde durdu polisler, telefonla konusup aglayan bir kadin vardi. ve disarida apartmana girip cikan insanlar ne olaya, ne kadina dönüp bakmadilar bile. yani gidip polise sorsak mi ne olmus ya da kadina sorsak mi bir seye ihtiyaci var mi diye düsündük, cesaret edemedik. Ne tuhaf yer lan burasi, ben diyorum, almanyadaki insanlar sosyal acidan sakat diye, bence hala savas sonrasi stres bozuklugu falan yasiyorlar topluca. yok yani, baska almanlara soruyorum olayi, kafamda tartiyorum, ölcüyorum, baska aciklamasi olamaz bunun, Ben burayi sevmiyorum, bu insanlarla yasamak istemiyorum özetle. Neyse, ertesi sabah gördük ki, o zavalli komsunun balkonu/terasi bahcesi kan icinde ( o kadar cok kan vardi ki, kuruyup pihtilasmamsti daha). P kani öylece 24 saatten fazla biraktilar, polis arastirdigi icin falan degil, muhtemelen sadece kimin sigortasi ödeyecek diye karar verilmeye calisildigindan, sictigimin ülkesinde te önemli sey para anasini satayim, o yüzden de hepsi yalniz ölüyor, cesetleri kokusana kadar da kimse öldüklerini bile farketmiyor. Neyse, ertesi sabah deli gibi kar yagmisti, bokum gibi soguktu ve iki temizlik iscisi sabahin 7sinde baslayarak nihayet temizledi oralari 8taminimde iscilerden en az biri türktü). bu sabahin 7sinde buzz gibi havada calistirmaya baslamalari da ayri bir tuhaf geliyor bana, 7-16 calisacaginiza normal insanlar gibi 9-18 calissaniz belki hepiniz bu kadar lanet, bu kadar suratsiz ve mutsuz olmazsiniz. bahcedeki topragi, balkondaki taslari falan degstirdiler, adam oraya hic düsmemis, hic ölmemis gibi oldu. Ne tuhaf. Adami duymamis olmamiz da tuhaf, hic mi sesi cikmadi düserken? O terasin oldugu evde oturanlara üzüldüm asil, ne büyük travma diye.
Neyse, kedileri iki gün disari cikarmadik tabii, sonra disari cikarmaya basladik cuma günü tekrardan. cuma gecesi guru en son disaridan geldiginde onu severken sirtinda bir sertlik geldi elime (sanirim bir önceki gün de gelmisti de belki yaprak parcasi falandir diye önemsememistim). Bledaya bir baktik ki o da ne-kene! Bir delirdik, burada henüz vetimiz yok(tu). bütün yatagi destik, kene var midir diye, kedilere baktik, kedileri yatak odasina almadik falan, sabahi zor ettik. interneti yadimiyla ve bir iki arkadasin önerisiyle buldugum vetlerden birini aradim (daha önce bir vete gitmistim burada, ama orasi hakkindaki yorumlar korkunc, cok pahali ve yanlis teshis koyuyorlar tadinda, ben de bir yara kremi almistim oradan ve memnun kalmadim). Benim patronun kedisi icin gittigi bir vet var, orayi önermisti, orasi da cok pahali gözükti gözüme- Neyse bu kadin az biraz ingilizce konusuyor, önemli olan anlasmak sonucta, anlasabiliyoruz. Bize ve kediye cok iyi davrandi, zaten gidince hemen burada hangi enstitüde calistigimi sordu- ingilizce konusmak isteyince. Isini biliyor yani, ama bana kibar davrandigi sürece beni gercekten sevip sevmemesi insanlarin, zerre kadar umrumda degil. Burada kene cok oluyormus ve türkiyedeki akdar kötü degilmis, kendimiz cikarmayi ögrenmeli ve bu kadar panik yapmamaliymisiz. Dis parazit tedavisi de her zamamn %100 etkili olmuyormus. O yüzden biz de bir kene cimbizi alacagiz ve kediler disari cikip geldikce kontrol edecegiz, ne yapalim. Vet kediyi muayene etti, keneyi cikardi, ic parazit dis parazit uygulamalari ve karma ve kuduz asilarini yapti. Ayrica evdeki diger iki kedi icin de ic ve dis parazit ilaclari aldik. Toplamda 72 euro verdik. 170 TL kadar yani. Bence Türkiyede verecegimiz paradan az bile olabilir bu kadar uygulama icin, ki sonucta biz 150-200 euro tutar herhalde diye endiseleniyorduk. Bence cok iyi oldu bu is. Iyi bir veteriner bulmus olmak da inanilmaz rahatlatti bizi.
Kötü ve iyi haberler bir arada yani. Bu arada deneylerime Hazirandan önce tekrar baslayamayacgimi ögrendim, o biraz kötü oldu Demek ki bütün yaz it gibi calisacagim. Pöff. Yazak adar da elimdeki makaleyi bitirip submit etmeli ve diger makaleyi yazmaya baslamaliyim. Bir abstract yazmam gerek ve belki buradaki diger scanmnerda bos zaman bulabilirsem 5-6 kisi scan etmem gerekecek. Umarim cok stres olmadan hepsini halledebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder