Simdi ben gecen pazar yazacaktim, diyecektim ki, gec kalmis olsam da sunu izledim: http://www.imdb.com/title/tt1227926/?ref_=sr_5 aman allaaam nasil kacirmisim daha önce izlememisim diyecektim, sonra hazir Nathan Fillion'dan girmisken sunu izledim diyecektim: http://www.imdb.com/title/tt0473308/ , ki bence cok güzel bir film, hele ki yönetmeninin filmi tamamlayamadan öldürüldügünü okuyunca falan cok üzüldüm diyecektim, sonra salak MOFU kayboldu!!!
apartmani, etrafi, karsimizdaki serayi, daglari taslari, apartmanin arkasindaki caliliklari, apartman yakinindaki katli otoparki (otoparktan cok garajlar aslinda) yani aklimiza gelen her yeri aradik, taradik. Kar yagdi sonra, delirdik. Gece uyumadik, gleir diye nöbet tuttuk. Ertesi gün laba gitmedim, gelirse evde olalim diye. Cöplerin icine baktik, belki biri ölüsünü atmistir diye, yakindaki dere yatagina baktik, her yere baktik, gece cikip bir daha sabah bir daha aradik. Ertesi gün ilanlar bastirdik, apartmanlara astik önce, sonra vete gittik sormaya, sonra sehrin biraz disindaki hayvan barinagina gittik ve hala kar yagiyordu ve her yer bembeyazdi. Eve dönüp etrafimizdaki bütün apartmanlara ilan astik bu kez, artik umudu kesmeye baslamistik. sonra saar 5 gibi (burada herkesin eve gelme saati isten, sabahlari karga bokunu yemeden ise basladiklarindan) biri aradi, meger arayan bizim apartmandan bir komsuymus ve bizim salak apartmanin icindeymis, gittik aldik aptal Mofuyu. Ne var noluyo ya alla alla tadinda geldi eve, balkon kapisina gidip miyavlamaya basladi, disari cikacakmis salak. bize kalsa hep apartmanin icinde degildi, apartmanda bir dairede tadilat var, bir sekilde oraya girdi ve onlar ertesi gün tadilata devam etmek icin kapiyi acinca apartmanin icine kacti aptal. Bizi cok ama cok korkuttu, bir de buralarda kediler kaybolsa ölürler onu farkettik, girip de icinde kalabilecekleri cok garaj var ve kalan hemen her yer de orman. O yüzden su anda sadece guru disari cikiyor, digerlerine izin vermiyoruz. sanirim balkonu kedi agiyla kapatmak su anda iyi bir cözüm olabilir. Bilemiyorum, kedileri hapsetmenin yarattigi vicdan azabi bir yanda, sokaga aliskin olmayan hayvanlarin canini tehlikeye atmanin vicdan azabi diger yanda.
Neyse, sonuc olarak salak Mofunun hicbir seyi yok, karda kista mofu aramaktan ben hasta oldum, 3 gündür evde yatiyorum. süper. degil mi? Sinüzit oldum yine, suratimdaki kemiklerin agrisi beni öldürüyor. Öyle isre, salak ve sacma bir hikaye bu.
almanya gibi firinciligi gelismis bir yerde kurupasta bulamiyor olmaktan muzdaribim. Yok mu ya benden baska hasta olunca cani tuzlu kurupasta ceken?
Neyse ben de firsattan istifade bir sekilde izlemedigim filmleri izliyorum iste. Misal dün prometheus'u izledim, tabii ki yine sezgilerimi hakli cikardim, sinemada izlemeyerek hicbir sey kaybetmemisim. Bugün yillardir izlemeliyim diye düsündügüm Üc renk serisinden Mavi'yi izledim (evet ayip bana, hala izlememistim, bazi seyleri izlemek isteyip bir iki kere izleyemeyince/aksilik cikinca falan vazgeciyorum ben). Bence cok basarili bir film ve hic de öyle amanallaamsanattananlarimamabufilmcoksikicidayanamiyorum degil. Ya da almanyada yasadiktan sonra fransizlari daha iyi anliyor ve fransiz olan herbir seye daha bir saygi duyuyor olabilirim, evet evet olaibilirim.
Beni arayan komsum cok kibardi ve hayvan barinagindaki kadin cok canayakindi. bir kez daha benim birlikte calistigim almanlarin (esasinda genel olarak neuroscience ile ugrasan insanlarin) tuhaf ve sosyal becerilerden yoksun oldugunu farkettim.
gecen cumartesi aksami da bir cafede otururken 6 yasindayken türkiyede 23 nisan kutlamalarina katilmis bir kadin (tahminimce benim yaslarimda falan) ve onun smokin giymis babasi ve annesiyle tanistik (annesi smokin giymiyordu tabii). Cok sevecen insanlardi ve Türkiyeyi benden iyi gezmislerdi. Bir de bir kac kelime türkce ögrenmisler, bunlardan biri de kiza kücükken ögrettikleri ekmek nerede sorusu idi, hala hangi akla hizmet öyle bir cümle ögretmisler merak etmekteyim.
böyle iste.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder