4 Mart 2013 Pazartesi

Siskolarla siskalar

Ne alaka degil mi? cocukken hayatimdaki en luks sey, ablam cocukken ona alinmis bulunan can yayinlari cocuk serisinin bana kalmis olmasiydi. Daha baska cocuk kitaplari da vardi evde tabii, ama can cocuk serisi bir baskaydi. Soba catirtisi dinleyip kitap okuyup duran bir cocuktum iste, cok da buyuk beklentilere girmemek gerek. Misal can serisi deyince aklima, anneanemde arka odada Kucuk Kara Balik'i okudugum ve uzuldugum bir sahne geldi, nedense sobayi arka odaya kurdugu yillardan biriydi. Anneannemde hic yatili kalmazdim, cumartesi ya da pazarlari gezmeye giderdim ona. Her hafta gider miydim, giderdim belki de cocukken. En azindan 2 haftada bir giderdim herhalde. Bilemedim, yani orta 2'ye kadar hic dersaneye gitmedigimi dusunursek pek bos haftasonlarim varmis aslinda, cocukluk zevklerim arasinda pazarlari annem ve babannemle pazara gidip pazarin girisine yakin sekerciden leblebi sekeri ve turlu cesit cam sekerler aldirmakti. Neyse, anneannemle o kadar yakin oturmamiza ragmen ne seyrek gidermisim dusununce. Kucuk kara balik da bir cocuk kitabina gore cok huzunluydu, sasirmistim. Belki de o yuzden kalmis alimda, kimbilir.
Hava guzel bugun, gunesli. Bu haftasonu 1 aydan falan sonra gunes cikti, yeey! Hava da cok cilginli bir sekilde 6 derece falan yani su anda, o kadar! Ama bunlar tabii ki Tubingen'in sikici oldugu gercegini degistirmiyor.
Bir seyler yapmak, uretmek gerek. Vasat bir yasam fikri beni depresyonlara gark ediyor.
bir akdenizlilik isareti olarak gunes gorunce calismama istegi.
bir seyler yazmaya basladim bir kenarda, bakalim sonu gelecek mi bir boka benzeyecek mi? Yazmak da uretmek degil mi en azindan?
makale yazmayi saymiyoruz ama, nedense ona gelince useniyoruz. Canina yandigimin otomatize bilimi....

Hiç yorum yok: