4 Ağustos 2013 Pazar

bir gün bir gün bir mofu...

Yine uzun zamandir yazmamisim.  Bir süredir o kadar depresifim ki birak yazi yazmayi, hicbir sey yapasim gelmiyor.
Buraya en son yazdigim gün bir ev görmeye gittik, ev fena degildi, görebildigimiz ilk evdi, ev sahibindendi ve ev sahibi pek bir sirin görünüyordu. Kedilere de ok idi. Ingilizce de konusuyordu. Biz de o evi tutmaya karar verdik (bir Tübingen klasigi- görebildigin ilk evi tutarsin). Ev limitimizin biraz üstünde maddi acidan, ama depozitosu yüksek degil, yeri cok merkezi, iki ayri odasi var, simdiki evden biraz daha büyük, mutfagi salonun icinde degil, ayri, banyosu yatak odasinin icinde degil, ayri ( farkettiginiz gibi otelimsi bir evden eve daha cok benzeyen bir eve gecis yapiyoruz). Giris kat yine (kedilerle tercihimiz giris kat), apartmandan ayri girisi var (bu güzel bence). Negatif yanlari: 1. Kirasi daha fazla (bu konuda cok secenegimiz yoktu), 2. Patronuma komsu olacagiz (ayni sokaktayiz, ama yapilacak cok bir sey yok bu konuda da), 3. Balkonu/terasi vb yok (bahce var, ortak kullanimli. Ayrica kocaman bir parkin falan yaninda, bu konuda cok büyük sikintimiz olmayacak), 4. Su anda oturdugumuz evde kilerimiz evin karsisindaydi, tasinacagimiz evde farkli katlarda ve su an oturdugumuz evde holde ivir zivir koymak icin kocaman bir dolap vardi, tasinacagimiz yerde yok.
Bunlarin hepsine ok, cünkü kücücük de olsa gercek mutfagi var :) Ve yeri cok merkezi ve güzel, skagin hemen kösesinde hippie evimiz de var :) Apartmanlarin bahcelerinde minik seralar falan var. sehrin o bölgesi buralar kadar uptight degil sanirim, herkes züpper üstün irk alman olmak zorunda diil yani :D
Gecen pazar acayip bir firtina cikti burada, günlük güneslik havadan ceviz büyüklügünde dolulara gectik, saskin kediler de disaridaydi, cok korktular.
Ondan bir süre önce salak mofunun cenesinde kocaman bir yara farkettik, vet baska bir kedinin isirmis olmasinin muhtemel oldugunu söyledi. Iki gün önce de kafasinda bir yara farkettik, bir kac gündür disari da cikmiyordu 8ve evde kavga ediyor olsalar yerlerde tüyler vb olurdu). Saniyoruz ki doludan yaralanmis, cünkü en gec o salak döndü eve dolu yagarken. Gün gecmiyor ki mofuyla günümüze yeni bir heyecan katilmasin.Neyse, umarim baska bir seyi yoktur ve cabucak iyilesir.
Tekrar yabancilar polisine gittigimizde bize kira konusunda gecen söyledikleri limitin yanlis oldugunu, limitimizin daha yüksek oldugunu söylediler (kesin bir seyleri gözden kaciriyordur ama neyse). Eger son yaptiklari hesapta bir yanlislik yoksa yeni tuttugumuz ev limitler dahilinde.
Dün Bodensee'ye yüzmeye gittik. Taitle cikamamis ve bir süre daha cikamayacak olmanin depresyonunu yasiyordum kac zamandir.  Delirmek üzereyken bütce dostu bir  secenek olarak Konstanz gölüne yüzmeye gittik. Fotolari güzel göründügünden ve sakin olabilecegini düsündügümüzden Kressbronn'a gittik. Gölde yüzmek ilginc bir deneyim, daha önce yapmamistim hic. Tatli suda yüzdük :) Plaj epey cakilli, gölde kumsal beklemek gibi bir salaklik benden beklenebilir tabii. Epey kalabalikti ama bunaltici degildi. Tesisler cok güzeldi. Agaclarin gölgesinde, cimenlerin üstünde yatabiliyorsunuz. Kabinler, tuvaletler, duslar vb var ve temiz. Yemek yiyecek bir yerler var, ve ucuz (pizza yedik 5 euroya, güzeldi de).  Ve bu tesise giris kisibasi sadece 2 euro!!! Saka gibi! 3 kisi gittik, eyalet biletiyle. Kisi basi 10 euroya geldi yol parasi (gidis dönüs). Yani ben mesela Istanbulda yol parasi arti giris parasi 12 euroya böylesi bir plaj keyfi falan yapabilecegime inanmiyorum. Su biraz soguktu, ama yüzülemeyecek gibi degildi. Biz biraz gec gittik, suyun icinde az süre harcamis olduk. Cünkü tekrar girmeye karar verdigimizde hava kapandi, vazgectik. Oradaki insanlarin cogu toparlanip gitmeye baslayinca bir bildikleri vardir diye biz de ciktik, sonra yagmur basladi zaten.
Trenler de cok kalabalik degildi, o yüzden yol uzun olmasina ragmen cok yorucu degildi ve eglendik. Yalnizca Bleda olmasa da, Ceren'le ben, bir tavla getirseydik cok eglenebilirdik bak olduk.
Ara sira yaz haftasonlarini degerlendirecek bir yer olabilir yani, güzeldi. Mutlu oldum, yüzmüs oldum (bir sezonu daha gec de olsa acmis bulunduk), simdi firsat bulursak baska yerleri de gezebiliriz, sadece deniz düsünmekten baska hicbir sey planlayamiyordum.
Amerika'da gecirecegimiz 1 hafta icin sonunda kalacak yer ayarladik, San Diego merkezde ve konferans merkezine yürüyüs mesafesinde bir daire tuttuk. Güzel görünüyor, yasasin! Belki orada yüzecek zaman ve hava olur, olursa güzel olur, Kaliforniya sahilleri ve okyanuslar! Simdi vizeye basvurabilir ve ucak biletimi alabilirim.
Deneyleri de yapmak gerek tabii, sunulacak poster icin.
Yaklasik 6 hafta sonra tasinacagimizdan evi temizlemeye basladim. Burada temiz eve tasiniyor, cikarken temiz birakiyorsunuz. bence güzel bir uygulama. Ama iste normalde o kadar temiz yasamadigimizdan midir nedir, bir sürü is var.
Bleda bir kac ay önce sokakta buldugumuz bisikleti tamir ediyor, ucuzundan bir tane daha bisiklet alirsak süper olur. Tasinacagimiz semt dümdüz, buralar gibi yokuslu degil.
Baska baska, Danish seriye devam ediyoruz, Bleda da izliyor bizi epey sardi.
The girl with the dragon tattoo'yu epey önce ilemistim, gecen hafta the girl who played with fire'i izledim, bugün de The girl who kicked the hornet's nest'i iziyorum. Bence eepy güzel bir seri. Iskandinav olsun bizim olsun ya. Su Avrupada gezdigim sehirler icinde en cok sevdigim de Stockholm idi zaten. Cok gezdigim söylenemez ama olsun.
Bir de gecenlerde Wreck it Ralph izledik, öyle güzel böyle güzel yani. Keske daha önce izleseymisiz, ben o kadar güzel olacagini düsünmemistim. Toy Story ile Monsters Inc. i al, ortaya harmanla, öyle güzeldi.
Ay cok uzattim, benden bu kadar. Yeni bir yere tasinacagimiz icin heyecanliyim, nasil daha 'ev' yapabiliriz onu düsünüyorum. Buralari hic evim gibi hissetmiyorum, bu da depresyonumun sebeplerinden biri, sürekli caresizlik hissi de sebeplerinden biri, ev olarak hissettigim hicbir yer kalmamis olmasi da. Falan filan...





Hiç yorum yok: