27 Mayıs 2012 Pazar

tembellik

İstanbul'da yerinde oturmak istemeyen ben, Tübingen'e dönünce nasıl tembel oluyorum belli değil. Ne gerek var ki, niye dışarı çıkayım ki gibi düşünceler sarıyor dört bir yanımı. Aynı şekilde bilgisayarıma gerekli programları kurmaya üşeniyorum, evi toplamaya üşeniyorum falan. Tamam mühendisin tembeli makbuldür de, abartmasam hani. Ya da kendimden çok şey beklediğimden böyle saçma düşüncelere giriyorum.
Neyse, bu tembellik silsilesinde dün ben ilk kez Men in Black izledim. Yanlış anlaşılmasın, üçüncüyü değil, ilkini :) Hatta şu anda da ikinciyi izliyorum, üçüncü filmi izlemeye hazırlık tabii. Bazı filmleri zamanında yeterince TV izlemediğim için izlememiş olduğumu düşünüyorum bazen,  hani böyle ama TV'de 50 kere yayınlandı dediğiniz filmler var ya, ben onların çoğunu izlemedim, ya da en azından TV'de izlemedim.
Tembelliği bırakıp terasımdaki sandalyeleri silseydim orada oturabilirdim bu pazar sabahı diyeceğim ama, bugün hava serin ve bulutlu. O da olur elbet, daha yaz uzun.

Hiç yorum yok: