25 Mayıs 2012 Cuma

and I'm back...

Tubingen oldu Tubingen oldu (bunu da bir Bleda bilir ve anlar zavallim, Tubingen'e kabul oldugumu ogrendigim bir cuma aksaminda attigim ciglikla yuregini agzina getirmistim).
Dun zorlu ve uzun bir yolculuktan sonra nihayet evime varabildim. Basel'e ucup yine Karaormani bastan basa gecen bir tren yolculugu sonrasinda eve ulastim. Soyle diyeyim,  sabah Istanbul'da evden 6'da cikip aksam buradaki eve 8'de girdim, aradaki 1 satlik farki da koyarsak eder size 15 saat.
Bu sabah derse gittim, sonra da yeni tasindigimiz binadaki ofise ilk kez geldim. her yola gelir insani olan ben isirganotu, 15 dakikada bilgisayarimi kurup calismaya basladim.  zaten kisisel esyalarim cok cok az oldugundan eve goturmustum, bir sirt cantasi icinde onlari getirip 15 dakikada da onlari yerlestiririm. Oh mis. sanirim masami kisisellestirmem benim yararima olurdu gerci, boylece her durumda masasina ikinci kisi cakilan insan olmak durumunda kalmazdim.
neyse kucuk isler bunlar.
simdi cikayim da alisveris yapayim, evde yiyecek hicbir sey yok. Sonra da game of thrones izleriz bleda ile skype uzerinden. Cuma aksami cikisi birasina cagirdilar ama, beynim hala yerinde olmadigindan cok cok useniyorum.
film falan izlemek gerek ara sira.
uzun sure Turkiyede kalmanin yan etkisi, buraya ilk geldigimde hissettigim yalnizlik hissi oluyor. hani buradayken bir sure sonra alisiyorum da, oraya gidip sevdicegimi, ailemi, arkadaslarimi, kuzenlerimi falan gorunce cok yalnizim lan burada oluyorum.  poff...

Hiç yorum yok: