19 Ağustos 2012 Pazar

cildirmicaam

zamaninda suraya benden sonra hayat var mi ey okur demisim kucuk iskenderden alinti yaparak, simdi onun uzerinden yillar gecti, yanimda kucuk iskenderin hicbir kitabi yok, ama bir adim ileri giderek diyorum ki, su hayatta benden daha onemlisi var mi bana ey okur. Evet bencilim, her insanin aslinda oldugu gibi.

üzgünüm eskisi gibi değil lunapark bi yanıp bi sönerken hiç gitmemiş gibi ışıklar ama baksana bana gölgeme döndüm halim perişan.

En guzel yerinde evin- buyuk ev ablukada dinliyorum. Bundan sonra da cildirmicam iyi gidebilir aslinda.
neyse hemen konu degistirelim. Self Induced Planar Motion paper i okuyorum sayin okur, sanane di mi? Benim hayatimdan sana ne aslina bakarsan, hepimiz koskoca bir hiclikte onemsiz bir noktaysak, olup bitenden banane?
gozyaslarimdan kimene? ya da DVD playerimi denemek icin dun aldigim 3 random ingiliz filminden dunyaya ne?
Benim su anda uzgun olmamdan arkadaslarima ne ya da, tezim icin yaptigim deneyde meydana gelen ufacik hatadan aileme ne?
hayat bok sayin okur, ozetle yazar bu yazida bunu anlatmaya calismis olsa gerek simdi muzik dinleyecek ve/veya kitap okuyacak ve/veya film izleyecek ve/veya dizi izleyecek. Ve lanet olsun ki evde hic alkol bulunmamakta. Su anda acik olan tek yer olan benzin istasyonlari da bilmem kac km uzaklikta. Ve bir kafeye gidip oturup bira icebilecek kadar enerjiye de sahip degil bu yazar.

16 Ağustos 2012 Perşembe

oooooo.... Who lives in a pineapple under the sea?

Sponge Bob Square Pants! diye cevap verdiniz mi :) Tamam o zaman.
Bleda buraya tasininca ihtiyac duyabilecegimiz esyalarin bir listesini yapmaya basladim, onlari Bleda'ya da gosterecegim. Sonucta 32.5 metrekare eve sigmak pek de kolay olmayacak sanirim. Ikea-evi olmayi bakalim ne olcude becerecegiz. Ilk gozume kestirdigim seyler, tabii ki dolap raf vb ve tezgahüstü mini bulasik makinesi. Bir de cesitli ivir zivirlar var tabii, ekmek kizartmaydi kahveydi, yok efendim mikrodalgaydi, 3 kedili hayat zor oldugundan benimkinden daha kaliteli bir süpürgeydi falan, bir saniyede evkadini moduna girerim bak. evkadini deyince de desperate housewives tadindaki eski apartmanimi hatirlar gülerim :D

8 Ağustos 2012 Çarşamba

well the clock says it's time to close now I guess I'd better go now

ne yazacagimi unuttum,  bilmem kac dakikadir su sarkiyi ariyordum. Doors-Soul Kitchen tabii ki :)
Bugun neler yaptik bakalim, yabancilar polisine gidip uzatilmis oturm iznimi aldim,  laba gidip calistim, diger enstituye gidip kodlarimi denedim, geri laba dondum, sonra turizm acentesine gidip amerika biletimi aldim. bir yuk kalkti ustumden, bir de eylulde vizeye basvurdum mu tamamdir.
Cuma gunu deneylere basliyorum tekrar, bir de ilkyardim egitimi var cuma gunu, bakalim.
neyse, oyle iste :)

yalniz yasayan insanin hayatla imtihani

bkz: tuvalet kagidinin son rulosunu kullanmanin getirdigi gerginlik :D
evet igrenc bir insanim, ama hayat bu naparsin be blog :D

hadi nes'e yapalim ya da nasil dengesiz bir insanim bilemedim

önce rhcp- Californication dinledim, simdi de Bleda'yla birlikte favori sarklarimizda Bob Marley-Is this Love dinliyorum. Oh be keyfim yerine geldi denebilir bence, evet artik evden cikmaya hazir gibiyim.

7 Ağustos 2012 Salı

ne yazsam bilemedim basliga

ben gecen hafta Turkiyedeydim, evet yine. nikah falan islemleri, bir gunde bulunan gelinlikler mi dersiniz, internetten siparis verilen davetiyeler ve nikah sekerleri mi dersiniz, internetten nikah sonrasi tatil amaciyla ayirtilan pansiyon mu dersiniz (balayi diyemeyecegim, biraz sacma bir kavram zira, ama illa balayi diye bir sey olacaksa hakkimi bir kac yil sonra paramiz oldugunda gitmek uzere Kuba'ya sakliyorum) hepsini hallettik( evet sadece gostermelik olarak alinan nikah sekeri ve davetiye, en ucuzundan nasil dugun yapilir usenmezsem bir blogumda da bunu anlaticam, bes dakikada nasil alman oldum, onu da anlatmak gerek tabi boyle en ucuzundan falan deyince cok alman bir stilim oldu birdenbire (!)). Hayattan sogumadan hepsini hallettik ya, mutlu oldum :)
bleda bolumun en zor dersinden gecti, o da ayri bir mutluluk konusu. Okul cidden bitti sayilir :)
Onun haricinde, ben gercekten kendini sevmez bir insan olmusum, onu farkettim. sacma sapan ofke nobetlerine giriyorum, en sonunda bunu farkedip sebebini incelemeye koyuldum, her yurtdisina giden insan gibi mutsuzluk fazina gelmisim sanirim, Uretkenligim durdu (bana kalsa), burada pek yakin arkadasim yok,  surekli gerginim falan. ama halledicem, soz verdim kendime. Hem Bleda spora ve diyete baslamis, ben de onunla spora basladim. Skype uzerinden fitness yapiyoruz :) Skype date'lerimize yeni bir boyut kattik evet :)
Su anda bir yandan datalarimin bir kismini yeniden analiz ediyorum, bakalim. Bugun bir paper okudum, datalarimi yeniden analiz ediyorum, ohooo oldum ben, calismisiz bugun :)
Bir de yemek pisirmek, kitap okumak ve belki guzel bir film izlemek var planlarim arasinda. Oguz Atay'in Tehlikeli oyunlari yapisti kaldi elime kac zamandir, ivir zivir seyler okuyorum da kitap okuyamiyorum resmen. neyse son 130 sayfa kaldi, biter elbet. bir yandan da yarim kalan kitaplar, misal bir anarsistin kaza sonucu olumu var.
Turkiyedeyken The Dark Knight Rises ve Ice Age Continental Drift'i izledim. Ikisi de izlemeye deger filmlerdi. Batman serisinde tercihim 2-3-1 olur benim de, pek cok insan gibi.
Eksen su anda Perhaps Perhaps Perhaps caliyor :)
Turkiyedeyken de kafamda These boots are made for walking and that's what they'll do one of these days these boots are gonna walk all over you donup duruyordu, nedendir bilinmez. Nancy Sinatranin cizmeleriyle yurudugu klibinin imgeleriyle :)
O degil de o ne sicakti be, ben nasil yasamisim yillarca Izmirde! hadi Istanbul'a katlanilabiliyor da, Izmir'de kendimi devasa bir fon makinesinin icinde yuruyor gibi hissettim.
Neyse, simdilik bu kadar olsun benden.