6 Mart 2011 Pazar

Tübingen'den sevgiler

Sevgili Blog,
Şu anda küçük bir Alman kasabası olan Tübingen'den bildiriyorum. 1 Mart'tan beri buradayım. Resmi olarak çalışmaya başladım ama doktoraya başlamadım henüz (Graduate School'a kaydolmadım, ama onun çok da önemi yok). Max Planck Institute for Biological Cybernetics'teyim, paramı Center for Integrative Neuroscience Enstitüsünden alacağım ve Tübingen Üniversitesi ile Max Planck Enstitüsünün ortaklaşa yürüttüğü Graduate School of Neural & Behavioural Sciences 'a kaydolarak buradan da diplomamı alacağım (nasıl, epey karışık değil mi :))
Burada 6. günüm, henüz çok gezip görmüşlüğüm yok. Şimdilik konukevinde kalıyorum ama ay sonuna kadar kendime kalacak yer bulmam gerekecek.
Sonunda beni de Mac kullanıcısı yapan bu enstitü sayesinde, şu anda macbook pro nun harddiski nasıl kurulup MacOS install edilir onu kurcalıyorum.
Onun haricinde, çalışacağım konunun ana hatları belli oldu, ben de makale okumaya başladım. Nöroanatomi alanındaki bunca açığımı nasıl kapatacağım ben? Herhalde deli falan olmalıyım dilini hiç bilmediğim bir yerde pek de bilgim olmayan ve daha önce hiç çalışmadığım bir konuda doktoraya başladığım için.
Bundan sonra buradan sizinle Almanya hakkında işe yarayabileceğini düşündüğüm şeyleri de paylaşacağım, belki de onun için ayrı bir blog açmalıyım. Mesela, büyük şehirleri saymazsak, Almanya'nın böyle nüfusu az olan şehirlerinde dükkanlarda, marketlerde vb. genelde kredi kartı geçmiyor. Evet, süpermarkette ya da telefon kontörü yüklemek istediğinizde kredi kartı geçmiyor. Buradaki bankalardan aldığınız bankamatik her yerde geçiyor ama. Banka hesabı açtırmak için oturma izni almak gerekli değil, sadece belediyeye gidip 'register' olmanız gerekiyor. Yani oturma izni almak için tekrar gitmek gerekiyormuş.
Çoğu insan İngilizce biliyor ama ağır bir aksanları var, bir de tüm evraklar, web siteleri falan Almanca, yiyeceklerin üstünde falan TR'de olduğu gibi İngilizce açıklama yer almıyor çoğu zaman.
Pazarları her yer ama her yer kapalı oluyormuş.
Almanya'nın nadir yokuşlu şehirlerinden birini buldum galiba, küçük bir yer olduğundan mıdır nedir raylı ulaşım yok, otobüsler var.enstitü şehrin dışına doğru tepelerden birinde yer alıyor.
Neyse şimdilik bu kadar, ben nutella kaşar peyniri tost ekmeği gibi şeylerle beslenmeme devam edeyim bari. Biraz makale okuyup dizi izlemeye devam edebilirim. Grey's Anatomy 'e sardım bu haftasonu.
Buradaki arkadaşım C. bir kaç gündür yoktu, o gelsin de marketten pizza alıp yiyelim bari. Beceremeyeceğimi düşündüğüm için almadım, zira aldığım zeytinler çok kötü bir şey aromalı çıktı yiyemiyorum.

1 yorum:

sfk dedi ki...

süpermiş yaw ısırganotu, alamanyada başarılar :) vereceğin bilgieri sabırsızlıkla bekliorum. bende gelecek dönem viyana üni.ye başlıcam, aynıdır bunların mantığı, işime yarar bilgiler :))