Uzun zaman olmuş yazmayalı. Arada kazasız belasız atlattığım bir final dönemi geçti. Sonrasında İzmir'e gittim. Bu kez 10 gün kaldım. Gezdim, gezdim ve gezdim. Birbirine benzemeyen 3 kız kardeş olarak gezdik, insanları şaşırttık. Bir de gruba ablamın kendisine hiç benzemeyen 2 kızını da katınca tahminimce ilginç bir kadınlar topluluğu oluşturmuşuzdur.
İstanbul'a gelince yokuşlardan mıdır nedir tembel oluyorum ben. Bilemedim sebebini, belki soğuktandır.
İzmir'de böyle uzun kalmayı özlemiştim, iyi geldi.
Başlık, kendisini patates diye sevdiğimiz Yağmur'un (kendisi bir buçuk yaşında) bize cevabıdır efenim. Bir ilke imza atarak beni annesine tercih etti. Bunda sırtıma çıkarmamın ve telefondan kedi resmi göstermemin etkisi büyük sanırım.
Haftaya bahar dönemi başlıyor. Benim bir dersim bir de tezim kaldı. Hadi bakalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder