18 Aralık 2009 Cuma

9989

İnsan Genetiği dersine(hep geç kaldığından bu kez) erken giden ama dersin yarım saat geç başlayacağını öğrenen ben, MOBGAM'daki kahve otomatının bozuk olması üzerine Fen-Edebiyat fakültesine geçip kahve ihtiyacımı giderdim. B.'nin İngiltere'ye gitmesine 1 aydan az zaman kaldığından okulu bırakmasının üzerine sınıfta konuşabileceğim çok kişi kalmamış olmasına ek olarak benim almadığım bir dersin(benim haricimde hemen herkes alıyor) sınavı olması sonucu herkesin ders çalışmasıyla patates gibi oturmak yerine kitap okumaya başladım. Donna Haraway'in "Siborg Manifestosu"nu okumaya başlayan ben, hocanın elinde bir paket (100 g'lık) Nescafe Gold, içinde MacBook bulunan çantası ve diğer ıvır zıvırlarla sınıfa girmesine aldırmasam da sınıftan çıkıp odasına kahvesini hazırlamaya giderken "bilgisayarı kursana" demesiyle önce tamam diyip sonra "Efendim?" diye kalan kişiydim. Kurcalamasam ya çantasını diye kurdum kurmasına ama günün şebekinsanı olma sürecim burada bitmiyordu. Şöyle özetleyeyim, kardeşimle görüşebilmek için okulların sömestr tatili zamanını biliyorum diye "ay ne şekeeer" diye beni sevdi aynı zamanda tez danışmanım olan bu hoca :D
Anahtar kelimeler: insan genetiği, Siborg, Feminizm, MacBook,projeksiyon, kahve ve ben :D

Hiç yorum yok: