28 Mart 2021 Pazar

O zaman sarki söylemek lazim ya da bitmeyen karantinalar ya da kendini yollara vuramamak ya da hayat, orta yas krizi, ve diger her sey...

    Nabersin sevgili okur? Yine klise bir sekilde ay ne cok olmus yazmayali diyeyim mi? Bence dememeliyiz artik, biraz da farkli seyler söyleyelim. 

    Biz görüsmeyeli hem cok sey oldu, hem de cok az sey cünkü hala korona, hala bu sehirde tutsak, bu sehirde esiriz, gerci gecen yaz gezdim, Hollanda'ya gittim bir ayligina, cok sirin bir ailenin bahcesindeki stüdyoda konakladim, herkese doydum, bütün minnak üniversite sehirlerini gezdim, yalnizligin keyfini yine yeniden kesfettim falan. 

    Fonda Bandista bana "Birinci Rollama" söylüyor, utanmadan, sanki hala 2010'daymisizcasina....

    Ben bosaniyorum sevgili günlük. Yillar süren kararsizliktan sonra böyle bir adim attim. Kedilerle biraz sehir disinda, Spree (Berlinin icinden gecen kocaman nehir) manzarali bir eve tasindik, istedigimiz gibi dekore ettik - icimdeki neseyi disari tasidim, rengarenk ve retro oldu, cok sevdim. Hala da devam ediyorum yavas yavas dösemeye.  Komple evden calisiyorum o yüzden suya bakan bir calisma masasi cok süper oldu.  100. sayi roll posterimi yine cerceveledim, "O adam ki hareket memuru, ikamete memur edilir mi hic" diye bagiriyor bana köseden. Hayat kisa, gezmek lazim, FOMO cok ciddi is, bütün bunlari hatirlatiyor. 

    Ben yine neseli biri oldum sevgili günlük, eskiden oldugum gibi. Yasasin depresyonsuz hayat!!! Depresyonsuz demeyelim de, depresyonla yasamayi ögrenmis oldgumuz hayat. 2 yildir süregelen terapinin bana ögrettikleri paha bicilemez.  Mindful living diye bir  online kursa katiliyorum, orada bir kadinla tanisip kaynastik. Gecenlerde bana, sen kurstaki en neseli, en pozitif insansin dedi. Yeyy!!! Yasasin inadina pozitiflik, inadina yasam sevinci, inadina nese :D  

    Bandista simdi, evin icinde 'Dostlarin arasindayim, rumbararumbararumbamba, günesin sofrasindayim rumbararumbararumbamba' diye ahenkle bagiriyor. Gel de neseli olma!!!!

    Ben son yazdigimdan beri tek basima gezmekle ve bi ton kilo vermekle kalmadim, ayrica düzenli spora sardim. Kosuyorum mesela. Gecen Ekimde 5k kostum, ve hic tanimadigim bir kadin, ben tam pes edip yurumeye donecekken, arkamdan, 'hadi ama bunca yolu birlikte kostuk hadi durma gel birlikte bitirelim' dedi bana. Hayat bazen, böyle tanimadiginiz insanlarin güzel davranislariyla ilerliyor. O gün de öyle kazindi aklima.

    Ben disariyi seven bir insan oldum mesela, kar kis -20 derece demeden her gün kosuya ya da yürüyüse cikmak, hayatta baska insanlar oldugunu ve hayatin devam ettigini görmek, meditasyon yaparcasina yürümek, kosmak, kulagimda güzel bir kitap ya da neseli sarkilarla, hayatta hep umudun var olmasi, hayat devam ettigi sürece her seyin iyiye gidecegine inanmak... Ben hic olmadigim kadar güzel bir yerdeyim hayatta, kendimle mutluyum...

    Bir de ne güzel dostlarim varmis benim dünyanin dört bir yaninda, bunu hic unutmamak lazim sevgili okur.  Günün her saati okudugum kitaplardan alinti paylastigimda bana katilan, beni anlayan insanlar olmasi falan. 

    Fanfare Ciocarlia icimdeki neseli cingene durmak yok haydi dans diyor su anda. 

    Sikici bulsam da iyi para ödeyen ve iyi insanlarla calistigim bir isim var, cok yogun ama olsun.  Yeni seyler ögrenme istegim sayesinde is disindaki zamanim beni mental olarak yeterince tatmin ediyor. Almanca dersi, Mindful living, biraz meditasyon dersleri, kitap kulupleri, uzaklardaki ve yakinlardaki arkadaslarla vakit gecirmek, kosmak, icimdeki kacip gitme hissini dönüp dolasip eve gelmeli de olsa biraz tatmin etmek, kitaplar okumak, hikayeler dinlemek, resim yapmak, online de olsa yeni insanlarla tanismak, yemek yapmak....

    Üniversitedeki arastirma projem yavas ama ilerliyor. Arada bir book chapter yazdim. Sanirim korona basladigindan beri neler yaptin sorusuna bu kadar dolu cevaplarim olmasi insanlari bazen korkutuyor. 

    10k ve yari maratona kaydoldum. Bakalim becerebilecek miydim :) Ayrica Ispanyolca ögrenmeyi kafaya koydum. Hedef korona sonrasi güney Amerika'yi gezmek.  "Eat, Pray, Love" isirganotu-styla kafasi biraz. 

    Random encounterlarda hayat- gecenlerde sokakata calisan bir graphic pad buldum, ona kalem aldim, az önce denedim, her sey calisiyor. Yasasin sansli olmak! Simdi online cizim ve resim yapmayi ögrenmek icin nereden baslasam diye düsüncelere ve internetlere daldim. 

    Bence bu kadar yazmak bugünlük yeterli sayin okur. Sende ne var ne yok? 

    Bu eglenceli yolculugumuzu Santana'nin "Corazon Espinado"su ile bitirelim bence. Ispanyolca güzeldir. 

    Hadi bir sonraki sefere kadar hoscakal. Yine bir ara görüsürüz.

Hiç yorum yok: