29 Mayıs 2011 Pazar

Bir Film Analizi: The Box

Öncelikle şunu belirtmeliyim, bu yazı farketmeden spoiler içerebilir.
The Box'ın konusu hep işte eve bir kutu gelir ve bir adam bu kutudaki düğmeye basarsanız tanımadığınız birinin öleceğini ve size kamyonla para vereceğini söyler şeklinde özetlenir hep. Ama ben sadece bu kadarını okuduğumdan ve daha detaylı bir şeyler okumadığımdan filmin bilimkurgu olduğundan habersizdim ve sadece psikolojik gerilim sanıyordum. Bu sebeple izlemek için hiç acele etmemiştim.
İlk olarak filmi sevdim, 10 üzerinden en az 8 veririm, daha fazla da verebilirim ama bu adil olmaz çünkü mesela film 70'lerde geçerek benim kalbimi gerçekten kazandı bu biir, benim için sürpriz bir şeklide bilimkurgu çıkmasıyla beni pozitif yönde şaşırtarak kararkarımda bir yanlılığa sebep oldu bu iki.
Film bana öncelikle Donnie Darko'yu hatırlattı, iki filmi de izleyenler oha be ne alaka diyebilirler, ama filmde yenilenen döngü sanki zamandan bağımsız bir döngü havasında verilmiş.  İkinci olarak psikolojik bilimkurgu olması açısından ve geçtiği dönem itibariyle  Solaris ve 2001: Bir Uzay Macerasını anımsattı, ama bu son iki filmle de gerçekten alakası yok, üçüncü olarak da filmi izleyeli bir hafta geçti ve şimdi düşünüyorum da az biraz Watchmen'i anımsadım. Tüm bu saydığım filmler sevdiğim filmler olduğundan özetle bu filmi de sevdim.
Özellikle çocuğun banyoda kilitli uyanıp sağır ve kör olduğu sahne ve ailenin çaresizliği gerçekten etkileyici idi.
Böyle işte.

Hiç yorum yok: