29 Ekim 2013 Salı

barcelona barcelona sen ne de guzelsin

bu salak alman koyunde cok sikilmistik, malum yaz tatili yapmamis olmak ve aylardir alman sinirlarinin disina cikmamis olmak bunyeye zarar, depresyon etkisi yapar falan. Ryanair kankamiz sagolsun, kendimize bi guzellik yapip gecen hafta iki gunlugune Barcelonaya kactik. Sehir guzel, kizlar guzel, jantlar neden guzel olmasin diye ozetledik 2 gunumuzu. Cidden hayatimda gordugum en guzel yerdi. Yasanir mi? Evet! Insanlar bok gibi degil , mutlular, sokaktaki kopekler mutlu (almanyada cok insan kopek besliyo ama kopeklerin cogu mutlu degil, kimse kuyruk sallamiyor). Sehir buyuk, yapacak cok sey var, cok gezecek yer var, cok turistik, kozmopolit, insan kendini ausländer gibi hissetmiyor. Bir yandan da misal, sehir merkezinde plajlar var! rüya gibi! denize girdik, güneslendik, kumsal cok güzeldi ve dünyanin her yerinden insan doluydu (arkamizdaki amerikali delikanlilar önümüzdeki belcikali üstsüz kiza yavsamaya calisirken ortada kalmis olmak sorunsali).
sonra bu boktan alman köyüne geri döndük- mis gibi yaparak yasayan pretentious insanlarin özenti elitist köyü.
barcelona benim icin, Brazildeki Sam'in rüyalari gibi oldu.  Asa ulasamayacagim ama cok süper mutlu bi hayat ve uyandigimdaki realitem bu boktan alman köyü.
neyse, haftaya da san diego yolcusuyuz bakalim, gidip poster hazirlamak gerek simdi. Böyle böyle her ay daha mutlu bir yere kacmak gerek, burasi cekilmiyor azizim. O yüzden para gerek, boktan phd maasi ile iki kisi yasayinca olmuyor o isler. kendime kizdigim kadar su dünyada.... neyse.
insanin hayattan bekledigi tek lüks gezmek olsun, daha da kötüsü su boktan düzende gezmek lüks bir sey olsun

8 Ekim 2013 Salı

tasinmacali oyunlar

cok olmus yine yazmayali.
buraya kis geliyor bile, kistan once depresyonu geldi. cok sikiliyorum cok sikiliyorum.
arada bi suru guzel filmler izledim, itler gibi calistim, deney yaptim, ustume yikilan yeni gelmis phd ogrencisine yeterince sey ogrettikten sonra itinayla kendisine onun isini yapmayacagimi belli ettim, tasindik, yerlestik falan filan.
en son before midnight i izledim, serinin en guzel ve en gercekci filmi olabilir, ama bence kadinin karakteri sinir bozucuydu.
sanirim is yasamimda falan bir suru bossy insana katlanmak zorunda oldugumdan- welcome to academics- kisisel iliskilerde en ufak bi bossy hareket ya da manipule etme cabasi sezdigimde- ki bunun genelde bilmeyerek oldugunun da farkinda olsam da- hemen sinirleniyor ve topuklarim gotume vura vura uzaklasmak istiyorum bu insanlardan. 
bu boktan durum aslinda cok oluyor ya da ben buluttan nem kapar duruma geldim. 
tasindik, yerlestik. kediler evi cok sevdi- ev eski eve gore epey buyuk oldugundan olabilir, tum gun camda disaridan gelip gecenleri izlediklerinden de olabilir. epey bi cosy oldu ortam. salona tek kisilk yatak koyup yastiklarla kendisini divan haline getirmis olmamizdan da kaynaklaniyor olabilir tabii bu durum, zira eve her gelen yarim saat sonra uzanir vaziyette kedi gobegi seviyor olarak buluyor kendini. 
ha bir de sehir merkezi sayilabilecek bir yerde oturdugumuzdan gelen gideni bol bir ev oldu burasi, bu da guzel.
almanca kursuna basladim, bu sefer kursu degistirip yeni bir yerde basladim, buradaki ortam asiri asiri ciddi bana gore, sanirsin ki herkes alman olacagim gaziyla gelmis. 
onun haricinde, hala tatil yapamadim ve hala cok cok cok sikiliyorum. Tubingen effect: yeni insanlarla tanismanin zorlugu, olan insanlarla muhabbet etmenin zorlugu falan filan.
neyse ben kacayim da o region of interestler kendi kendilerine tanimlanmayacaklar deneklerin beyinlerinde.