25 Ekim 2014 Cumartesi

Enjoy the silence bence

Radyoda enjoy the silence calarak beni yillar yillar oncesine goturuyor yine, artik aklima daha ziyade odanin kosesinde duran bilgisayarimin basinda gecirdigim sayisiz saatler, programlama odevleri dolu aksamlar geliyor. Etrafimdaki hirs küpü insanlarin bilgisayar konusunda bi bok bilmeyip ahkam kesmeye calismasi bana eskiyi daha da cok özletiyor sanirim. Neyse, bu da gecer elbet.

Epey once yazacaktim buraya, bir ay kadar önce. Diyecektim ki, hayatta ani biriktirmek önemli sey. Ani biriktirmeyi unutmamali insan. Eylülde iki hafta kadar Türkiye'ye gittim, aile ziyareti falan, denize günese kuma doydum azicik, sonra Istanbul'a gittim, H ve U ile kaldim 3 gün, H ile epeydir basbasa vakit gecirmemistik, cok iyi geldi. Onu anlatacaktim sana blog, sonra yillardir görüsmedigim cok eski bir arkadasimla bulustum, insanlarin young adult hayatina adapta olmaya claistigini görmek- acikcasi biraz rahatlaticiydi. Hem yalniz olmadigini bilemk hem de baska türlüsünün mümkün oldugunu görmek cok güzel bir his. Burada alman köylüsü is arkadaslarimdan biri- kendisini pek sevmem de- ay iste yasitlarimizin cocuklari var, ev yapiyorlar insan özeniyor gibi bir seyler dedi gecenlerde. Ev YAPIYORLAR ne laan, aliyorlar da degil, yapiyorlar, o kadar alman köylüsüyüz ki. Off...Sabaha kadar miyavlayan kedilerim bana, üstünü sagini solunu kapatarak kediler icin güvenli yapabilecegim bir müstakil bir bahcesi olan bir evde oturma istegi uyandiriyor, evin benim olmasi büyüklügü falan mühim degil, sadece istedikleri zaman disari cikabilsinler ve ben de güvende olduklarini bileyim yeter :)

Yarin yillardir hayalini kurdugumuz Neuschwanstein kalesini görmeyi yapilacaklar listemizden cikarmaya gidiyoruz, yeyy!

Burada sevdigimiz ve arkadas olarak gördügümüz insanlardan biri baska bir sehre tasiniyor, her akademisyenin kaderi sürekli yer degistirmek ve arkadaslarinin sürekli yer degistirmesi degil midir? Modern zaman göcebeliginin farkli bir versiyonu. Iki gün önce veda partisi tadinda bir sey yapti evinde, tanidigimiz hemen herkesi tanidigi halde (bizim labdaki nisanlar vb) bir tek bizi cagirmisti, diger cagirdigi insanlar da bizim gibi insanlardi, güzel bir ortam vardi. Labdaki insanlara söylemedim cünkü böyle durumlarda neden kendilerinin cagrilmadigni ve benim neden bu insanlarla hala görüstügümü anlamak istemiyorlar genelde, insanlar epey garip. Ha bir de bizim labdan da birinin veda yemegi gibi bir sey vardi, bir yilligina baska yere gidiyor, tabii baskalarini kendilerine tercih ettigim gercegine genelde epey bozuluyorlar- özellikle patronum. Süper pro bir iliskimiz var lab icinde, evet :D

Queens of the stone age I sat by the ocean diyor simdi eksende, ben de istiyorum ben de ben de diye bagirmak istiyorum!

H ile U, her sey yolunda giderse iki ay icinde Amsterdam'a tasiniyorlar, bu son zamanlarin en heyecan verici haberi!!! Herkes yakinimiza geliyor, ne güzel lan :Dy akin=vizesiz ve trenle gidilebilen yerler benim icin sanirim.

Epeydir pek film izlemiyorum sanirim, bu aralar pek kitap da okuyamadim ama Türkiyedeyken Buket Uzuner'den Su romanini okumustum ve bence cok güzeldi. kediler kadiköyler, samanlar falan güzel olur tabii benim icin :D

Yogaya basladim ve epey saridm, haftada 2-3 kere yogaya gidiyorum, hatta ingilizce ders yetmedi kadinin verdigi almanca derslere de gidiyorum, saniyorum almancam da gelisiyor biraz böylece. Aylik abonman aldim, böylece istedigim kadar derse gidebiliyorum. Vücudumda bilmedigim kaslar calisiyor ve esniyor, üstelik sirtim cok daha az kütürdüyor artik, yemin ederim genclestim resmen.
Bir de her modern insanda oldugu gibi saniyorum meditasyon bende de bir ihtiyacmis.

Ohoo eksen, simdi de Coldplayden Clocks caliyor, yine eskilere goturmeli.

 Ilk makalemin ilk taslagi bitti nihayet, bakalim daha üstünde ne kadar degisiklik yapacagiz. Simdi ikincisi üzerinde calisiyorum, datalarim hazir. Aslinda bir an önce bunun taslagini da yazmam gerekiyor, ve ücüncüsü icin de deneylerin yarisini yapmistik, o datalari analiz edip deneyleri tamamlamam gerekiyor. Ha bir de arada baskalariyla birlikte yazilacak en az iki hikaye daha var su an üzerinde calistigim ikinci grup datadan, yani in progress o kadar cok is var ve sürekli gerideymisim gibi hissediyorum ki, stres olmamak zor. Bir de patronum sürekli laf sokuyortrip atiyor falan bu konuda, sorma tadindan yenmiyor be blog. Ofisimiz cok kalabalik ve gürültülü, ergenimsi bir erkek grubumuz var sürekli muhabbet edip kikirdesen, sorma. Neyse pomodoro teknigi epey ise yariyor benim konsantrasyonum icin,  Bir yandan da ney falan dinliyorum, sözsüz müzikler buluyorum falan, napalim. Yazarken ve okurken cok zor oluyor yani, analiz yaparken belki o kadar degil ama.

Arada oktoberfeste gittik, inanilmaz kalabalikti tabii ki ama güzeldi, gerci bildigin panayir yani aslina bakarsan, ya da böyle seyler icin fazla uzun süredir almanyada yasadik sanirim.

Bu da bölüm sonu sarkin olsun canim, eksene sevgilerle:
https://www.youtube.com/watch?v=3Ip1irYWXck