7 Nisan 2013 Pazar

iki film birden

kendime yeni yil sözü olarak boktan diziler izlemeyi birakacagim, ve haftada en azindan iki tane film izleyecegim gibi bir seydi. film kriterlerim ise imdb puani en az 7 olacak ya da gercekten bana bir seyler verebilecegini dusundugum sanatsallikta olacak modunda idi (sanatsal olmasi sart degil, isteyerek izledigim baska filmler de olabilir aslinda).
Bleda bir kac gunlugune Istanbul'a gittiginden ve hava da bok gibi oldugundan yapacak hicbir sey olmaya bir haftasonuna uyandim dun sabah. Canim romantik komedi izlemek istedi, ben de daha once izlemedigim ve puani kriterlere uyan bir film aradim, Knocked-up izledim sonucunda. Vakit gecirmelik bir romantik komedi acisindan beni doyurdu, daha fazlasini beklemiyordum zaten, film de daha fazlasini teklif dahi etmedi.  Ikinci film ise bir kac zamandir izlemek istedigim Side Effects idi. Sozde filmin daha iyi bir kaydini buldum internette diye sevindim, ses berbatti, bir yerden sonra ustune dublaj kaydedilmisti, altyazilardan takip etmeye calisayim dedim, o daha da berbatti. Yilmadim, izledim filmi. ama bence güzel bir film, tekrar izlemeye deger bir film (bakarsin ingilizcesini bulur da sinemada izlerim, kimbilir). Soderberg'in bir onceki filmi Contagion tadinda, ama konunun akisi falan daha iyi. Plot twistler de daha iyi, aman spoiler vermeyeyim. Sahi Contagion da bok gibi versiyonunu izledigim filmlerden, onu da tekrar izleyebilirim aslinda.
Onun disinda kedilerle dolu günler geciriyorum, o kadar birlikte yatiyoruz ki, cogu zaman yatakta dönecek yerim kalmiyor.
Neuromancer okumaya basladim dün ,bakalim devami gelecek mi.
bir de salak makalem icin, istatistik kisminda kayboldum yine, allam bir mühendis olarak en büyük eksigim istatistik yeminle, bizde bir sey ya calismiyordur ya calisiyordur, acikcasi lisans okurken olasilik ve istatistik dersi haricinde istatistige pek ihtiyac duymadim ben, olasiliga daha cok ihtiyac duymus olabilirim bak, haberlesme ve sinyal isleme derslerinde falan.
bir de gecenlerde farkettim ki, ben buradaki insanlari egolari yüzünden sevmiyorum. Yani, söyle ki, herkes en önemli isi yapiyor anasini satiim. Ha bir de benim psikolog ve biyologlardan olusan süper sacma labimin almanlarinda yeminle zerre kadar metacognition yok, sanirsin ki hepsi mükemmel coder, sanirsin ki hepsi özel sektörde is bulabilecekler, öyle kendilerine güvenleri sonsuz. Bunlardan birisi özel sektör düsünüyor musun sorusuna bilmem belki google falan olursa düsünebilirim cevabini verdi!- ve ciddiydi! Ve kendisi matlab disinda bir sey bilmiyor! Ben bu insanlara matlabin akademi disinda cok da popüler olmadigini söylesem mi diye baktim, ama inanmazlar, nasil olsa ben söylüyorum ya, onlar kesin daha iyisini biliyorlardir.
Demem o ki, phd is overrated. Bu kadar da ciddiye almamak lazim belki de, hayatta daha eglenceli seyler olmali. düsününce android icin uygulama yazan adam insanligin akisini benden cok etkiliyor olabilir, o yüzden hadi hep birlikte biraz rahat olalim ve biraz daha gezebilecek kadar paramiz olsun ve gezelim ve daha sirin yerlerde yasayalim. Marketlerde sirf yabanciyiz diye bizimle konusmayan teyze bozuntusu kasiyerler de, misal otobüsün altina kalip falan ölsünler. zerre de üzülmem- dünyadan bir irkci eksildi diye sevinebilirim bile hatta, böyle de psikopat bir insanim ben.
aman, öyle iste.

1 Nisan 2013 Pazartesi

Gün game of thrones günüdür

Bugün tatilin son günü. aslinda 4 gün olan paskalya tatili, benim hasta olmamla mecburi oarak 6 güne cikti benim icin. 6 gündür evde yatmak benim icin cok büyük bir sey oldugundan (ki noel tatilinde 2 hafta boyunca labda kimse olmamasina ragmen kalkip laba gitmistim), tekrar erken kalkmaya falan alisayim diye bu sabah alarm kurdum. Alarm kurdum dediysem cok erkene degil, 9:30'a. ama saatlerin ileri alinmasiyla da iyice sapsallasan bu bünye dün gece uyumamak üzere kendini programlamisti adeta. Neyse, demem o ki, inanilmaz uykum var, anladigim kadariyla da tam iyilesememisim. Suratimda hala o boktan agri.
Game of thrones yeni sezon basladi dün, simdi Bleda uyansa da izlesek diye bekliyorum :) Böyle kücük avuntular iste benimki de, naparsin. Gönül isterdi ki, paso hasta olmayayim, süper saglikli olayim, tembel olmayayim, param olsun, gezeyim falan.
Dün yine ne varsa eskilerde var tadinda film izlemelerime devam ettim, American Psycho'yu izledim.  Pek de bir bok yokmus acikcasi filmde, hatta sikiciydi bile. Sonu da önceden anlasiliyor zaten.
Ben biraz daha uyanmaya calisayim bari.