27 Kasım 2011 Pazar

9984

Dün buradaki Amerikalılardan biriyle konuşuyorduk, işte buradan sonra planınız ne, geri mi döneceksiniz napacaksınız tadında klasik konuşmalar. Dedi ki eninde sonunda dönmeyi planlyoruz, yani çocuğumuz olunca falan onu Amerika'da yetiştirmek isteriz ama bir kere yurtdışında yaşadıktan sonra kendi ülkene dönüp yaşamak çok sıkıcı olur diye düşünüyorum. Yani düşünsene, burada her gün yeni bir heyecan, yeni bir dil dedi. Her gün belli bir heyecan var bence, en azından yıllar geçip iyice alışana kadar dedi. Haklı bence, değişik bir mantık gerçi, hiç öyle düşünmemiştim. Ben daha çok misal market kataloglarının ne kadar sürreel olduğuyla dalga geçiyorum (kataloglar sürreel değil, bildiğimiz Migros katalogları gibi falan ama, düşünsenize dil bilmeyince orada satılan şeyin ne olduğu tamamen hayal gücünüze kalabiliyor).
Öyle işte...

Sıçan Adam

Dün Rittersport'un fabrikasını gezmeye gitmiştik Almanca sınıfıyla, dönüşte bu heykeli gördüm. Heykel mi daha komik, bir banka şubesinin hemen yanında konuşlanmış olması mı daha komikti bilemedim. Sıçarım ben böyle paranın içine :)
Bu arada, çikolatanın da outlet satışı olur muymuş arkadaş, 2 kilo çikolata aldım resmen. Zaten bu hafta Tübingen'de çükolata festivali de başlayacak :) Çikolata festivalinden sonra da Noel Marketi başlayacak. Bu Almanların Christmas Market leri yaklaşık 24 gün sürüyormuş işte. Millet şimdiden sokakları aydınlatmış, balkonlarını evlerini süslemeye başlamış. Her yer ışıl ışıl oluyor. Şehir yazın bile bu kadar canlanmıyor öyle düşün.

23 Kasım 2011 Çarşamba

(500) Days of Summer

Bir kere yazmaya baslayinca duramayan isirganotundan bir not daha, basliktaki film gercekten guzel sevgili blog.  O zaman su sarki sana gelsin. Hazir Radyo eksen, filmde bu sarkinin gectigi kismi jingle yapmisken unutmayalim degil mi?