28 Temmuz 2009 Salı

9994

geçen hafta istanbula döndüm. İstanbul'un tek sevdiğim yanı, İzmir'den serin olması. İzmir'in üstüne öyle iyi geliyor ki geceleri üşüyorum bile:)
Sanırım tez konumu seçerken "nasıl bir konu seçsem de kendimi maksimum düzeyde salak hissetsem" diye kasmışım. Daha bağışıklık sistemini okuyorum baştan, yüzümdeki "hıııııı" ifadelerinin ardı arkası kesilmiyor. Neyse canım, zevkli yine de. İstediğim bir şeylerle uğraşıyorum.
Bu arada lisansta yapılan bitirme ödevine /projesine tez diyenlere lafım, tez değil o, lisedeki dönem ödevi gibi, bildin mi? Akademik anlamda (neredeyse) hiç bir anlamı yok. geneldünyagörmüşlük101 ders notlarımıza ekleyelim bunu da, belki birine faydamız olur.
Ben B hücreleri ile T hücreleri arasındaki macerama geri döneyim. Bu arada bir kaç küçük programcık(!) planımız var, korkuyorum kod yazmayı unutucam diye :) Saçma işler peşindeyim efenim evet, ama bir işe girip çalışmaktansa yüksek lisans yapıp yurtdışına kaçmak ve biliminsanı olmak derdim. saçma işlerle hayatımı devam ettirebilirsem ne mutlu.
Bu yazıyı yıllarca aynı sıralarda okumamıza rağmen şu anda eline benden çok para geçiyor diye kendini üstün gören/ bana acır gözlerle bakan, işin komiği şu anki durumun benim tercihim olduğunu anlamayan arkadaşlarıma, niye böyle bir şey 'tercih' etmiş olacağını bir türlü kafası almayan tüm insanlığa hediye ediyorum.

21 Temmuz 2009 Salı

9995

bu arada bu kadar post girip yazmamak olmaz, geçen hafta deniz mevsimimi resmi olarak kuşadasında açmış bulunmaktayım. Bakalım yaz sonuna kadar neler ekleyeceğiz bu eğlenceye :)

ailenizin formatçısı

efenim bugün günümün bir kısmı kardeşimin bilgisayarına format atıp program yükleyerek(yani kardeşimin bilgisayarını adam ederek ), kalan kısmı da zamanında bendeki DVD bozuk çıktığından izleyemediğim coupling'in üç beş bölümünü izleyerek geçti.
Format atmakla uğraşmaktan nefret ediyorum. Üşengeç olmasaydım bu cümleyi onlarca kez yazardım şu anda.
Neyse sıcakta beynim eridi.Odanın kapı ve pencerelerini kapatıp klima açmaya bile üşeniyorum.
Kendime not : www.izmiriz.com

10 Temmuz 2009 Cuma

9997

biz birbirini sebze isimleriyle seven abuk bir aileyiz. Hepsinin kaynağı ablam. O yüzden 13 aylık yeğenimi "patates kafa, patates kafa..." şarkısıyla sevdiğimde kahkahalar atmış olması beni şaşırtmadı, 'bir gelenek devam ediyor' ya da 'lan abla, bu çocuğu da mı alıştırdın' gibi düşünceler içine soktu, gururlandırdı falan. Ha bu arada hiç birimiz patates kafa değiliz, zaten sebze isimlerinin amacı benzerlik değil, absurdluktur. Misal, patlıcanlı patates cipsi gibi sıfatlarla sevgimi göstermişliğim vardır(bence yine de çocuk severken mıncırmaktan daha iyi bir çözüm). Siz sevgili kedim Guru'ya taktığım isimleri düşünün artık :)

1 Temmuz 2009 Çarşamba

9998

istanbul'a döndüm, yaklaşık 9 gün önce. Taşınma işini bitirdim İzmir'de, ama sandaletlerim kayboldu. Sanırım ablam her şeyi atarken yanlışlıkla (!) benim sandaletlerimi de attı :)
İşin garibi aynısının 2 numara küçüğü kardeşimde var. onunkiler duruyor, benimkiler yok. Sadece benim sandaletim gitti zaten. İşin komiği, Twigy'den İpanema serisinden almıştım iki yıl önce bu sandaletleri. evimin karşısında bulunan twigy fabrika satış mağazasına gittim (Twigy merkez binası iki yan apartmanımda), bu modelin artık olmadığını söylediler, ben de bulduğum en sade modeli aldım yine. Pöff. Her şeyin en sadesini beğenirim, onu da üretmezler zaten bir süre sonra.
Guru bugün arka sağ patisini kesmiş. Sabah veterinere götürdüm. Nasıl kestiğini anlamadık ama oldukça derinmiş. Dikiş atmak yerine pansumanla iyileşmesinin daha iyi olduğunu söyledi veterinerimiz. Şimdi yatıyor Guru hanım, canı acıdığından hırçınlığı da üstünde.
Umarım en kısa sürede iyileşir.